Toplumun "yüzde elli"
kadarını çok rahatsız etmiş olan bazılarını sıralayalım:
* Ananı da al git.
* Bilmiyorum kadın mıydı, kız
mıydı ?
* Her kürtaj bir Uludere'dir,
cinayettir. Kürtaj kabul edilemez.
* En az üç çocuk yapmalısınız.
* Sezaryen iyi bişey değil.
* O görüntüler özel değil, genel
genel. Kendi eşleriyle mi yapmışlar yani?
* Kızlı erkekli evlerde
oturulmasına müsaade edemeyiz. Senin kızın böyle yapsa naparsın?
* Mhp başkanı ne anlar aileden,
çocuktan... Kendisinin ailesi mi var?
Bunlara genel açıdan
bakıldığında, hepsinin kişinin başta cinsellik olmak üzere özel alanına müdahale
olduğu ve kesin yargılar barındırdığı rahatça görülebilir.
Kendisine oy vermeyen yüzde
ellilik kesim, Akp politikalarını çok tutarlı sebeplerle eleştirirken, bu
örnekleri de sıralamaktan geri durmaz. Haklıdır da, kim ister "özel"
alana müdahale edilmesini...
Hadi diğer
"muhafazakar" Akp yanlılarını es geçelim. Onların her durumda
başbakanı desteklemesini mantıken kabul edelim. Yaşam tarzları, dine bakışları
ve ahlak anlayışları benzerdir.
Peki başbakanı eleştiren yüzde
ellinin kendinden başkasının yaşam tarzına, bireysel tercihlerine saygısı ne
durumdadır? Kendinden başkası derken illa ki el alemi kast etmiyoruz, yetişkin
çağa gelmiş çocukları, eşi, arkadaşları, yakınları, akrabaları... Hemen
hepsinin hayatına müdahale etmesek bile bir kulp takmıyor muyuz? Evlenmemiş ve
çocuğu olamamış insanlara acıyarak bakmıyor muyuz? Bizlere uymayan özel
yaşamları "ahlaksızlıkla, normlara uymamakla" yargılamıyor muyuz sık
sık? Yetişkin çağdaki çocuklarımızın evliliklerine, eş ve sevgili seçimlerine
aşırı derecede karışma hakkını bulmuyor muyuz kendimizde? Eş ve
sevgililerimizin sahibiymişçesine davranıp, ona kendine özel alanlar
bırakmayarak nefes bile aldırmıyor, hayatı ona dar etmiyor muyuz?
Hepsini az ya da çok yapıyoruz...
Gerçekten bunları yapmayan, olgunlaşmış ve bireysel haklara saygısı olan kesim
çok az maalesef...
O yüzden hepimiz aynaya bir
bakalım ve içimizdeki başbakanı görmeye çalışalım. Hepimizin içinde az ya da
çok bir başbakan vardır.
Oy vermemiş olsak ta o bizim
toplumun genel yapısını gayet iyi temsil ediyor, hiç kızmayalım. Gökten
zembille inmedi, içimizden biri...
Baştaki yöneticilerin
zihniyetinin değişmesini istiyorsak, öncelikle kendi zihniyetlerimizi kökten
değiştirmemiz şart.
Ne demişler, "Her toplum
layık olduğu şekilde yönetilir" ...