Eskiden bir ilişkide ne hatalar,
kazıklar, ayıplar, aldatmalar olursa olsun daima kadını suçlama yönüne gidilir,
erkeğe hep "kadın tarafından aldatılmış" masum insan kılığı
giydirilirdi hala var bu anlayış bitmedi, devam ediyor ama yavaştan ibre
tersine dönüyor ama nasıl?
İbre kadın lehine öyle bir
döndürüldü ki terazinin şirazesi kaçtı denebilir. Artık bazı çevrelerce bir
kadın ne yaparsa yapsın, ikili ilişkilerde erkeğe maddi manevi ne zararlar verirse
versin "daima haklı"… Eğer varsa hatası hep erkekler yüzünden, kendi
yetişkin kadın bilinci yok, çocuk gibi kandırılıyor erkekler şeytan, pis...
Bakın, bu feminizm değil olsa
olsa "feminazi" olur, erkek düşmanlığı olur. Kadınların masum,
bilinçsiz, çocuk gibi ve akıllarından asla olumsuz şeyler geçmeyen bebeksi
canlılar olduğu fikri zaten kadının şahsiyetine hakaret... Her insan gibi
kadınların da akıllarından her türlü ego bazlı menfilikler geçer ama vicdanı,
olgun kişiliği varsa bu kötülükleri yapmaz. İnsan olmak budur zaten. Ötekisi
acziyettir, "fıtratında kötülük olmadığı için kötülük yapamayan" tip
demektir, yok böyle bişey...
Kadınların pek çoğunun erkekler
gibi fiziksel baskı, şiddet kuramamasının en büyük nedeni fiziksel güçsüzlük ve
erkekteki testosteronun yol açtığı cesaret dürtüsünü o denli yoğun içlerinde
taşımamalarıdır. Yoksa fırsatı bulduğu anda vicdanını rafa kaldırmış kadın her
türlü kötülüğü yapabilir ve yapıyor da zaten. En azından diliyle, dırdırıyla,
ağır söylemleri ile, edepsizlikleri ile hemcinslerine de erkeklere de
rahatlıkla zarar verebilir. Erkeğin kadın kadar zehirli dille yılan gibi sokma
becerisi yoktur daha fizikseldirler.
Lütfen biz kadınları sırf
"kadın" olduğumuz için yükseltmeyin, iltimas geçmeyin, azcık objektif
olun, her insanı cinsiyetten bağımsız ayrı ayrı değerlendirin, yaptıklarına
bakın... Kadınlara bazı konularda "pozitif ayrımcılık" uygulanır ama
bu suçlarda, kötü davranışlarda olmasın yoksa ipin ucu kaçar, kabul gördükçe
her olumsuz davranış kanser gibi yayılır.