Darbeyi ilk olarak, penceresinden dışarı bakan sarhoş
Cemil'in "Kooşş Seviimm! Darbe olmuş" çığırtısı ile öğrendim" -
(Kült dizi Bizimkiler)
Mis gibi Eylül varken, Mayıs varken sen kalk Temmuz
ortasında, sıcakta darbeye kalkış... Oldu mu şimdi?
"Gemicik" diye bir terim üretildiyse,
"darbecik" neden olmasın? Her ikisi de birilerinin işine yarıyor.
Hey gidi günler... Eskiden ahali radyolarda marş,
kahramanlık türkülerini duyduğuna "Yine mi darbe oldu hanım / bey /
komşu?" diye tepki gösterirdi. Şimdiyse vakitli ama uzunca okunacak
selalarda bile milletin aklına ilk gelen şey "Darbe oldu ama milli irade
(!) bunu yendi" olacaktır.
Keşke devletin başında Fetocular - Tayyipgiller - Nakşiler -
Cüppeliler vs. kavgası değil de : Einstein - Hawking - Heisenberg tarzı bir kavga
olsaydı tadından yenmezdi.
İş hayatında "hizmet" sektöründe olanların, bunu
artıkın herkesin ortasında söyleyebilmesi bayaa bi yürek isteyecek sanırım.
AKP için cemaatler tren / metro gibidir, biri gider, diğeri
gelir...
1980 öncesi sağ sol kavgasında sade vatandaşın yolu bir
"anarşist" (!) tarafından kesilir ve "Söyle bakalım gomonüst
müsün faşo musun?" diye sorguya çekilirdi. Tarafsızsan ya da kısa çöpü
çektiysen yandın! Aradan neredeyse 40
yıl geçti şimdi zavallı vatandaş -milli iradeye dahil olamayanlar- iki
şeriatçıdan birini seçmeye zorlanıyor, vay be...
Günün birinde bir Amarigan başganı çıkar da "Yüce İsa
üzerine olsun ki hepiciğimizi içimize aldığımız bu Yahudiler Siyonistler,
Soros, Rockafeller aldatmış, bizi kullanmışlar, yazıklaar olsun!" derse,
bilin ki 3. Dünya Savaşı başlamış dimektir...
Şu 45 yıllık yaşıma kadar o kadar siyasetçi açıklaması
okudum, dinledim. Hepsi temelde aynıydı: Emek sömürücüsü, liberal ve dışa
bağımlı ekonomi politikaları, ABD - Nato projeleri uygulayıcısı,
"götüren" (!), öyle ya da böyle darbeleri "yiyen" (!) falan
filan... Amma velakin bu AKP siyasetinde gelinen noktanın 1980'lerin aldatmalı,
kandırmalı kült filmlerine gönderme yapacağı hiç aklımın ucundan geçmedi sayın
seyirciler...
Hazır bu Melih Gökçek'in "üç harfli" açıklamasına
girmişkene... Eşref saati denk geldiğinde Hocaefendü'nün kullandığı bu cinler
Allah'a "Bu adam bizi kullandı, kandırıldık" (!) diye şikayette
bulunurlarsa hiç şaşmam. Hoca değil, sanki kainatın Nuri Alço'su mübarek,
kandırmadığı yok...
1980 yılında Kenan Paşa balyozu indirdiğinde daha elde
antenli koca telsizlerle "Breyk breyk arkadaş arıyorum" çılgınlığı
başlamamıştı bile -bir iki yılı kalmıştı- Şimdi 30 küsür yıl geçti aradan,
Hocaefendü hazretleri 2016 yılında elde akıllı tellerle Pokemon aranan bir
dönemde darbeyi tedavüle soktu, eline yüzüne bulaştırdı koskoca ihtilali...
Demek ki fazla ultra süpersonik teknoloji her zaman yararlı
olamıyor, hatta zararı var.
Muhterem Hocaefendü yakında şu açıklamayı yapabilir:
Ben de kullanıldım, faiz ve Yahudi lobisi, Siyonistler, CIA,
Amariga, Nato, Texas polisi, FBI, Holivut film endüstrisi, Tarantino, Al
Pachino, California valisi Arnold, Washington belediyesine bağlı muhtarlar
hepsi benim saf ve temiz okul açma procelerimi kendi hain emelleri için kullandılar.
Oysa ben kendimi vatana, milletime adamıştım. Bir de şu maaşı kestiler ya
bittim ben! Yaşlıyım, şekerim tansiyonum var ayol. Bu kadar hızlı hayat beni
yordu. Satacam, devredecem bu koca çiftliği otur otur nereye kadar? Bi sahil
kasabasına yerleşip biber domat yetiştirecem. O Tayyip'e de söyleyin bıraksın
bu dünya işlerini, hırslarını, torun torba sevsin. Gençlerin yolu açılsın....
Bakın komşular ne olmuş darbe gecesi: Bu Türkcell'in CEO'su
darbecilere "Recaa ederiz darbe yapmayın, çog ayıb ediyonuz" (!)
tarzı SMS ler atmışlar. Bu mesajlar "önemli kırılma noktaları"
olmuşmuş...
Şimdi anlaşıldı Kenan Paşa'nın darbesinin neden başarılı
olduğu... Yıl 1980, teknoloji çevirmeli telden daha tam kurtulamamış, Her
bişeyleri PTT sağlıyor. Şehirler arası görüşmek istesen santrale reca edip
sıranı bekleyecen. Ölme eşeğim ölme yani... PTT darbecinin hangi birine
yetişsin, mesaj yollasın -mesaj da yok anca telgraf var- telefon etsin? Valla çok ballı bi döneme yetişmişin Kenan
Paşa...
CNN habercisi Hande Fırat hanfendinin darbe olurkene kendi
akıllı cep telinden cumhurumuzun başganı ile kurduğu bağlantı olay olmuş sayın
seyirciler. Bu tele acaip bir talep varmış, en büyük fiyatı 250 bin dolar ile
Suudi bir işadamı vermiş, enteresan. Da:
Yahu 15 temmuz'dan beri cumhurumun başganı, gerek milli
irade olsun, gerek laikçi çapulcu Gezici tayfası (!) olsun vatandaş ayırt
etmeksizin hepiciğimizin cebine durmadan mesaj yağdırıyor, meydanlara
çağırıyor. Benim akıldan yoksun eski model telime bile geldi mesajı,
sağolsun... Şimdi biz sade vatandaşın tellerinin hiç mi önemi yok yani? En
azından bizlere de dolar üzerinden olmasa da biner gaymecik değer biçse serveti
mi azalır bu iş adamcaazının?
TSK'nın son "yaş" (!) kararında, ilk defa bir
astsubay general olmuş sayın seyirciler... Bu da bişey mi yahu? Caanım yurdumda
sıradan bir genç kız, çevresi tarafından "prenses", evli kadın
"sultan / kraliçe", erkek de "paşa" ilan edilir... Bizim
ahali böyledir, herkescikler asilzadedir.
Kırk yıldır devletin kılcal damarlarına kadar sızmış ve son
14 yılın AKP iktidarında neredeyse krallığını ilan etmiş "imam" FETO
bir yandan... Son 14 yıldır dudaklarından dökülen her kelimenin neredeyse kanun
sayıldığı öteki "imam" -İmam hatip mezunu- RTE...
Sen hala yukarıların talimatıyla günlerdir sabah akşam
durmadan sela oku, rutin vakit ezanlarını oku, camideki üç beş dindara namaz
kıldır, maaşa ve lojmana talim et...
Valla günün birinde imamların içinden bir
cuntanın "kalkışıp" (!) "Ulen bu alemde biz de varız, biz de
imamız, bizim başımız kel mi ne farkımız var onlardan, daha genciz güçlü ve
dinamiğiz. Bu günden itibaren yönetime el koyuyoz!" derse hiç şaşırmam valla.
Askeri konularla ilgili alınan son kararlar aynen şuna
benziyor:
Cihazın içinden normal olmayan bir ses geldi...Cihazı al,
vidalarla her tarafını sök, içini kurcala, o devreyi çıkar, bu devreyi çıkar,
onun yerine şunu tak, berikinin yerine diğerini tak, kablonun birini ona bağla,
diğerini buna bağla... Ama bu tamir işinin hiç de ehli olmadığın, kendini
"ustayım / uzmanım" diye tanıtanlara da sürekli "kandığın"
(!) için, eldeki cihazın içini karmakarışık ettikten sonra, vidalarla tekrar
kapat. Ondan sonra da ana kabloyu "topraksız" fişe tak ! Buyur
hayrını gör cihazın şimdi...
Bu arada yeni bir "tabela" üniversitemiz daha
oldu, vatana millete hayırlı (!) olsun........
Günlerdir demokrasi değil" teokrasi" nöbeti tutuluyor.
Bunu açıkça RTE -en azından şu dönem için- diyemez ama herhangi bir AKP
seçmenine sorsanız net şekilde şeriat düzenini, "Reis" in halifeliği
ve önderliğinde Suriye'yi içine alacak bir yeni Osmanlı istediğini size söyler.
Adamın sarıklı, şalvarlı, cüppeli
gezmesine de gerek yok bu cevabı vermesi için. Denemesi bedava...